Ceza Davalarında Elektronik Deliller

Günümüzde teknolojinin hızla gelişmesi ile birlikte, ceza davalarında elektronik delillerin kullanımı da giderek yaygınlaşmaktadır. Elektronik deliller, bilgisayarlar, cep telefonları, kameralar, GPS cihazları gibi elektronik cihazlar ile oluşturulan veya kaydedilen her türlü veriyi ifade etmektedir. Bu deliller, suçun işlenmesine ilişkin önemli bilgiler içerebilir ve ceza davalarının sonucunu etkileyebilir.

Ceza davalarında elektronik delillerin kullanılması, bazı hukuki sorunları da beraberinde getirmektedir. Bu sorunların başında, elektronik delillerin elde edilmesinin ve kullanılmasının hukuki dayanağının olup olmadığı gelmektedir. Elektronik delillerin elde edilmesi sırasında, bireylerin temel hak ve özgürlüklerine müdahale edilmesi söz konusu olabilir. Bu nedenle, elektronik delillerin elde edilmesi ve kullanılmasının, hukuka uygun bir şekilde yapılması gerekmektedir.

Ceza davalarında elektronik delillerin kullanılmasına ilişkin hukuki düzenlemeler, Türkiye’de 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nda (CMK) yer almaktadır. CMK’nın 135. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısı, şüpheli veya sanığın işlediği suçun delillerini elde etmek amacıyla, hâkim veya mahkemeden karar aldırabilir. Bu kararda, delillerin neler olduğu, nereden elde edileceği ve nasıl kullanılacağı belirtilmelidir.

CMK’nın 135. maddesinde yer alan düzenleme, elektronik delillerin elde edilmesine ilişkin genel bir düzenlemedir. Bu düzenlemenin yanı sıra, CMK’nın 136. maddesi uyarınca, bazı hallerde elektronik delillerin elde edilmesi için hâkim veya mahkemeden karar aldırılması zorunludur. Bu haller şunlardır:

  • Şüpheli veya sanığın konutu, işyeri veya diğer kapalı yerlerde arama yapılması
  • Şüpheli veya sanığın özel kağıtları, belgeleri veya eşyaları üzerinde arama yapılması
  • Şüpheli veya sanığın vücudundan DNA örneği alınması
  • Şüpheli veya sanığın telefon görüşmelerinin dinlenmesi, kayda alınması ve sinyal bilgilerinin kaydedilmesi

Ceza davalarında elektronik delillerin kullanılması, hukuki açıdan bazı tartışmaları da beraberinde getirmektedir. Bu tartışmalardan biri, elektronik delillerin delil olarak kabul edilip edilemeyeceğidir. Elektronik delillerin, geleneksel delillerle aynı hukuki niteliklere sahip olup olmadığı tartışılmaktadır.

Diğer bir tartışma ise, elektronik delillerin kullanılmasının ne şekilde sınırlandırılacağıdır. Elektronik delillerin, bireylerin temel hak ve özgürlüklerine müdahale olmaması için, kullanılmasının belirli sınırlar içinde tutulması gerekmektedir.

Ceza davalarında elektronik delillerin kullanımı, giderek daha önemli hale gelmektedir. Bu nedenle, bu alandaki hukuki düzenlemelerin ve uygulamaların, hukuka uygun ve bireylerin temel hak ve özgürlüklerini koruyucu şekilde yapılması gerekmektedir.

Ceza Davalarında Elektronik Delillerin Kullanımına İlişkin Bazı Örnekler

Ceza davalarında elektronik delillerin kullanımı, son yıllarda giderek yaygınlaşmaktadır. Bu kapsamda, aşağıdaki örnekler verilebilir:

  • Bir kişi, internet üzerinden başkasına hakaret ettiği iddiasıyla yargılanmıştır. Bu davada, sanığın internet üzerinden yaptığı hakaret içerikli paylaşımlar, elektronik delil olarak kullanılmıştır.
  • Bir kişi, zimmet suçu işlediği iddiasıyla yargılanmıştır. Bu davada, sanığın bilgisayarından çıkan belgeler ve kayıtlar, elektronik delil olarak kullanılmıştır.
  • Bir kişi, terör örgütü üyeliği suçu işlediği iddiasıyla yargılanmıştır. Bu davada, sanığın cep telefonundan çıkan mesajlar ve konuşmalar, elektronik delil olarak kullanılmıştır.

Bu örneklerden de anlaşılacağı üzere, elektronik deliller, ceza davalarında suçun işlenmesine ilişkin önemli bilgiler içerebilir. Bu nedenle, ceza davalarında elektronik delillerin kullanımı, giderek daha yaygınlaşacaktır.

KAYNAK : Av. Burak Temizer- Burak Temizer Hukuk Bürosu- Nişantaşı-Şişli-İstanbul

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir